Kayıtlar

Temmuz, 2011 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Ayasofya Müzesi

Resim
Yine yıllardır gitmediğim, her gitmek istediğimde mutlaka çıkan bir problem sonrasında gezmeyi ertelediğim Ayasofya'ya geçtiğimiz günlerde nihayet gidebildim. İstanbul'daki bir çok eski yapıda olduğu gibi Ayasofya da Bizans döneminde Katedral olarak inşaa ettirilmiş, İstanbul'un Fethinden sonra yapıt camiiye dönştürülmüş, günümüze kadar ise müze olarak gelmiştir.Doğu-Batı sentezinin en canlı örneklerinden birisi olarak görebiliriz. Yapıtla ilgili tarihi bilgileri okurken yapıtta yer alan mozaiklerin, günümüze kadar ulaşabilmesini Fatih Sultan Mehmet'e borçlu olunduğunu öğrenmiş olacaksınız.Kendisi mozaikleri ince bir sıva ile kapatarak günümüze kadar ulaşabilmesini sağlamıştır. *Dünya'nın en eski katedralidir. *Dünya'nın en hızlı inşaa edilmiş katedralidir.(5 yıl) *Dünya'nın en uzun süreyle ibadet yeri olmuş yapılardan biridir.(15 yıl) *Aynı yerde 3 defa inşaa edilmesine rağmen isyanlarda tahrip olan, yıkılan yapıt 3. Ayasofya olarak da anılı

Kariye Müzesi

Resim
Geçtiğimiz yıl İstanbul'da bulunan ve sürekli olarak göz ardı ettiğim, gitmediğim ya da bir defa ziyaret ettiğim  Müze, Saray vb. değerlerimizi tekrar görme kararı almıştım. Bu bağlamda bu sene oldukça verimli bir yıl geçirdiğimi söyleyebilirim.Yaz sıcağında İstanbul dışında bir yere gitmediğim için, günlerimi hazır İstanbul'da değerlendirirken bu gezileri planlayıp, gerçekleştirmeye çalışıyorum. Evet Kariye Müzesi ile başlayayım. Kariye Müzesi, İstanbul Edirnekapı'da bulunan, 6. y.y.'da temelleri atılmış ilk kuruluş amacı Manastır olan mekan daha sonra Kilise'ye çevrilmiş iken İstanbul'un Fethinden sonra 1511 yılında camii olarak çeşitli onarımlarla günümüze kadar gelmiştir.1945 yılında ise müzeye çevrilmiş.Bu yapıt Kurtarıcı İsa Mesih'e adanmıştır.Yapı ile ilgili ayrıntılara  buradan  ulaşabilirsiniz. Kilise tipik Bizans görünümde.Özellikle Mozaik çalışmaları için görülmesi gereken bir yer.Tavanlarda işlenen mozaik çalışmalarını görmenizi tavs

Meraklı Köfteci, Tuzla

Resim
16 yıldır Tuzla'da oturuyorum.Babam'ın işi nedeniyle Yenibosna'dan Tuzla'ya, Tersane bölgesine taşınmışız. O zamanlar Tuzla yalnızca Tersane bölgesi, sanayisi yeni yeni gelişiyor.Yerleşim de eh işte yeni yeni blok oluşumu mevcut imiş.Genelde müstakil, mutlaka meyve, sebze ekili bahçeli evler, tatil kasabasını andıran bir görünümü varmış Tuzla'nın.Zaten geçmişten beri geçimini Balıkçılık ve Bahçecilik ile kazanan bir yermiş Tuzla, şimdinin aksine. Ben de hayal meyal hatırlıyorum Apartman yok denecek kadar azdı.Maksimum 2 katlı evler vardı.Mercan denilen bölgeye doğru ise biraz daha elit bir kesimin oturduğunun kanıtı olan villalar, köşklerle doluydu Tuzla.Kemal Sunal'ın, Eski cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in yazlıklarının oluşu ile övülürdü Tuzla.Kemal Sunal ile yaşanan anılarını anlatırlar hep Tuzla'nın yerlileri.Güzel günlermiş :) Ayrıca Bamya tarlaları ile meşhurdu Tuzla.Şu an size yalnızca bir veya iki tane ufacık, tarla bile diyemeyeceğiniz al

Yedigöller

Resim
Yaklaşık 3 yıl önce kamp için gittiğim bu güzel yer hala aklımda.Tavsiye edilen Sonbahar mevsiminde gidip gördüm ve gerçekten bu mevsimde doğa harikası bir yer olduğunu söyleyebilirim. Cumartesi sabahtan yola çıkarak Bolu üzerinden ulaştık.Yol yaklaşık 4-5 saat sürmekte İstanbul'dan.Bolu'dan sonra yedigöller mevkiine girişte çok kötü bir yol sizi bekliyor ve yaklaşık 1 saat kadar tepeyi dolana dolana çıkarak bölgeye ulaşıyorsunuz.Dikkat! Bölgede cep telefonu çekmiyor, ne güzel :) Kamp için en büyük göl olan Büyükgöl'ün etrafında çadırlarımızı kurduk.Haftsonu olması sebebiyle inanılmaz kalabalıktı.Çeşitli yerlerden kamp için gelen, günübirlik gezmek, mangal ve piknik yapmak için gelen aileler, gençler de oldukça yoğundu. Kampımızı kurduk, bol bol yürüyüşümüzü orman içlerinden yaptık, ateşimizi yaktık, şarkılar, türküler söyledik, gece yürüyüşü yaptık, göl etrafında oturduk, uzaklara daldık.Yemeğimizi yedik, horonumuzu vurduk, bol bol da fotoğraf çekmiştik. Çok güz

Magic Ice Gezisi

Resim
Yaklaşık 1 yıldır Forum İstanbul'da bulunan bu müzeyi geçenlerde gezme fırsatım oldu. Giriş ücretleri; Yetişkin; 20 TL, Öğrenci; 15 TL. Özel olarak geliştirilen proje sonucunda geçtiğimiz sene kurulan buz müzesi, haftanın her günü ziyaretçiler için açık.Girişte, sizi içerideki -20 derecelere varan soğuktan koruyacak, içi yünlü bir panço veriyorlar.Ara geçiş bölgesinde 1-2 dk kadar vücudunuzun ısısının düşmesi için bekletiliyorsunuz.Sonra ise konsept olan müzeyi gezmeye başlıyorsunuz.Bu arada dikkat biraz donabilirsiniz :) Müze'de çeşitli büyüklüklerde buzdan yapılmış heykeller bulunmakta.İskandinav ve Viking Kültürüne dair bir çok heykel bulunmakta.Özel ses efektleri ile kendinizi bir anda Kuzey Kutbunda hissedebiliyorsunuz.Buzdan yapılmış masa ve koltuklar, ufak bir yatak odası vb. şeyleri gördüğünüzde şaşırmayın :) İçeride foroğraf çekmek yasak, fakat müzede görevli bir fotoğrafçı var.İstediğiniz takdirde ücret karşılığında Fotoğraflarınızı çekiyor. Müze bitiminde

Yıldız Dağları, Mahya Tepe, Dupnisa Mağarası

Resim
Uzun zamandır Anadolu Dağcılık Klübü'nün ( www. anadoludagcilik .org.tr/)   mail grubuna üyeyim.Her hafta faaliyetlerle ilgili bilgilendirmeler gelmekte fakat bir türlü etkinliklerine katılma fırsatı bulamamıştım ta ki geçen Pazar'a kadar. Faaliyet bilgisi geldiğinde uzun zamandır merak ettiğim DUPNİSA Mağarasını etkinlik planında görünce ''Evet, buna katılmalıyım'' dedim ve hemen harekete geçtim.Pazar günü için bu rotayı ajandama kaydettim. Gerekli bilgilendirmeler yapıldıktan sonra size etkinlikten bir gün önce kesin katılımcı listesi, ve herkesin nerede, saat kaçta bineceğini bildiren bir mail geliyor.Ondan sonrası malum, etkinlik günü yollara düşmek. Yıldız dağları, Kırklareli'ne bağlı bir yer.Tahmin edersiniz ki İstanbul'a uzak bir yer o nedenle saat 6 gibi yollara düştük.Yolda faaliyete katılacakları toplaya toplaya Tekirdağ yoluna doğru koyulduk. Saat 10.30 gibi bölge'deydik.Yürüyüşe 10.50'de başladık.Şansımıza hava kapalıydı.Sı