Mardin'i tanımak
Mardin için gece gerdanlık, gündüz
seyranlık derlerdi hep.Ben de son 1-2 senedir epey merak ediyordum bu güzide
İlimizi. Yaptığım minik Güney doğu turunda en çok bu şehri merak ediyordum
açıkçası. Öncelikle Mardin hakkında ufak bir bilgi vererek, daha sonra nerelere
gidebileceğinizden, neler yiyebileceğinizden bahsedeyim.
Güneydoğu Anadolu Bölgesinin
yukarı Mezopotamya bölümünde bir dağın tepesine kurulmuş olan Mardin, yüzyıllar
boyunca bir çok devlete, millete, kavime ev sahipliği yapmış; farklı dil,
din, mezheplere bağlı İnsanların ''hoşgörü'' çerçevesinde iç içe yaşadığı bir
şehir olmuştur hep. M.Ö. 4500'lü yıllar itibari ile Süryaniler, Sümerler,
Akadlar, Babiller, Mitanniler, Asurlar, Bizanslılar, Araplar, Persler,
Selçuklular, Arturlar ve son olarak Osmanlılar tarafından hakimiyet altına
alınmıştır.Şu anda İnsanlar bir arada hoş görü içerisinde yaşamlarını Eski ve
Yeni Mardin'de sürdürmeye devam ediyor.
Evet Mardin Merkez'den bahsedecek
olursak ikiye ayırmamız mümkün. Eski Mardin ve Yeni Mardin olarak. Eski Mardin
adından da anlaşılacağı üzere ilk yerleşim bölgesi.Eski taş yapı evler, tarihi
binalar, çarşılar, abbaralar, hanlar ve dahası...Hepsi minik bir tepenin
üzerinde. Yeni Mardin ise daha sonradan oluşan, klasik her yerde
görebileceğiniz modernize beton binaların, bilmem kaç katlı evlerin olduğu, göçler
sonrası İnsanların yerleştiği bölge.Burada gezilecek bir şey yok tabi.Sadece
bir kaç restaurant önerildi bize.Ama zamanımızı burada harcamadık.Öncelikle Mardin Merkez'de
neler var ondan bahsetmek isterim.
Biz Kızıltepe ilçesinde kaldığımız
için Mardin'e minibüs ile ulaştık.Yaklaşık 25 dk sürüyor.Zaten sizi Merkez'de
bırakıyor minibüsler sonrasında rahatlıkla Mardin merkezi yürüyerek
gezebilirsiniz.Çünkü tek bir ana caddesi var ve tüm gezilecek, görülecek,
fotoğraflanacak yerler sağlı sollu olarak konumlanmış.
Ulu Camii, Zinciriye Medresesi,
Kasımiye Medresesi, Sabancı Müzesi, Latifiye Cami, Mardin Müzesi, Kırklar
Kilisesi, Fırfırlı Cami, Bakırcılar Çarşısı, Gazipaşa İlköğretim Okulu (Okul
deyip geçmeyin, Mardin'e has taş yapısı ile çok görkemli duran bir okul), Tarihi
Postane Binası, Deyrulzafaran Manastırı.
Bu arada mutlaka Mardin'i gece de görün, fotoğraf çekin.Not: O kadar çok fotoğraf var ki hepsini eklemek istiyorum!
Bir tek Deyrulzafaran Manastırı biraz uzakta.Tam olarak Mardin'in çıkışında sayılır. Dilerseniz yürüyerek, dilerseniz de bir taksi ile gidip gezebilirsiniz. (Merkeze 4 km kadar uzaklıkta) Bu Manastır'da da gruplar halinde sizi içeriye alıyorlar ve 10 dk kadar Süryani rehberler tarafından Manastır gezdiriliyor. Terası çok güzel.Buradan Mezopotomya manzarası enfes.Güzel fotoğraflar çekmek kaçınılmaz.
Benim tek gezemediğim yer maalesef
Kasımiye Medresesi oldu.Pazartesi günü Medreseler, Manastırlar kapalı olduğu
için gezemedik. Deyrulzafaran'a Pazar günü gitmiştim o yüzden gezebildim.
Kasımiye'den gün batımını izlemek, fotoğraflamak içimde kaldı.Artık bir daha ki
gidişimde ilk görevim bu olacak.
Mardin Kalesine doğru çıkarsanız,
Mezopotamya manzarasının o uçsuz bucaksız görüntüsünü dilediğiniz gibi
izleyebilirsiniz. Bu arada Mardin Kalesini gezmek yasak.Askeri bölge olduğu
için Kale şu an stratejik bir konumda ve Mardin şehri oradan korunuyor.Hemen
kale altında zaten Zinciriye Medresesi var. Zinciriyeye çıkmışken biraz daha
yukarıya çıkarak manzaranın keyfine varabilirsiniz.
Bunlar dışında sonrası size
kalmış.Bütün ara sokaklara, Bakırcılar çarşısına, Abbaralara girerek gezmeniz,
sokaklarda kaybolmanızı tavsiye ederim.Fotoğraf çekmeyi de seviyorsanız güzel
karelerle karşılaşacağınızdan eminim. Her yeri fotoğraf karesi çünkü. (Abbara;
Paralel uzanan sokakları birbirine bağlayan geçitler)
Bu arada herhangi bir evin
kapısını çalarak evleri gezebilirsiniz.İnsanlar çok yardımsever,
misafirperver.Esnafı da aynı şekilde.Öğrenmek istediğiniz bir şey varsa hiç
çekinmeyin, sorun.Yardımcı olmak için ellerinden geleni yapıyorlar.Taş yapıda
olan otellerde mevcut merkezde.Dilerseniz bir otelin kapısını çalarak, gezmek
için ricada bulunabilirsiniz.
Evet gelelim ne yenir, ne içilir,
ne satın alınır kısmına.
Yemek için Rıdo Kebap'ı
öneririm.Hemen merkezde ufak bir dükkan. Adana kebap tarzında minik minik
şişlerde, satır kıymasından kebap yapıyorlar.En sevdiğim özelliği klasik, eski
bir esnaf lokantası görünümünde olması, ve ayranı hala eski taslarda vermeleri
:) İki kişi yine çok komik bir rakam ödeyerek kalktık buradan.
Onun dışında güzel bir akşam
yemeği için Cercişli Murat Konağını öneririm.Manzarası zaten direk Mezopotamya.
İlginç, yöreye has yemekler yemek istiyorsanız, mistik bir restaurant olarak
tavsiye edebileceğim bir yer.
Bir şeyler içmek için ise bir sürü
kafe mevcut merkezde. Seyr-i Mardin bize önerilmişti.Terası muhteşem.Ulu
Cami'nin eşsiz minaresi, aşağıda Kasımiye ve uçsuz bucaksız Mezopotamya
manzarası sizi bekliyor. Sütlü menengiç kahvesi içerek yorgunluğunuzu atmanızı
tavsiye ederim :) Bir de Leylan Cafe'ye gittik.Burası özellikle Kürt
yazarların, edebiyatçıların takıldığı, güzel bir kütüphanesi olan, minik bir
kafe. Manzarası yok.Sadece ana caddeye bakıyor.Kütüphane kısmı çok güzel ama.
Tarçınlı badem şekeri, şekerli
leblebiler hediyelik götürebileceğiniz şeylerden bir kaçı.Yine ana caddede bir
kaç şekerlemeci görmeniz mümkün. Ve tabii ki Mardin'e özgü telkari... Takıya
merakınız varsa mutlaka bir kaç dükkana girip, modellere bakabilirsiniz.Genelde
fiyatlar dükkanlarda hemen hemen aynı.Mutlaka zevkinize ve bütçenize göre bir
şey bulabileceğinizden eminim.Bakırcılar çarşısına giderek Mardin'e özgü Bakır
işçiliğinin güzel örneklerinden de almanız mümkün olacaktır.Ben Anneme hediye
olarak tepsi ve şekerlik aldım.Gerçekten çok güzel el işçiliği olan parçalar
mevcut.Son olarak Mardin'in el yapımı sabunları meşhur.Hediyelik olarak renkli
renkli bir sürü çeşidi var. Eşe dosta götürebilirsiniz.
Bunun dışında bir türkü gecesi
tecrübemiz oldu ama türkü sevmeyen bir İnsan olarak çok zevk almadığımı
belirtmek isterim.
Mardin'de gezilecek diğer yerleri
de (araç gerektiren) bir sonraki yazılarımda anlatacağım.
İyi gezmeler!
Mardin gibi egzotik bir kenti çok güzel cümlelerle anlatmışsınız.
YanıtlaSilŞimdilerde çatışmaların ufak ufak başladığı şehir. Merkez güvenli ama, Nusaybin çok kötü bir hâlde. Kızıltepe'de de hendekler kazıldığı söyleniyor.. Barış içinde yaşamak varken, bu kavga niye?
YanıtlaSilhaklısın. lakin kızıltepe sakin hendek felan kazdıkları yok , ben yaşıyorum burda burda sıkıntı yok çok şükür. İnşallah barış ve huzur gelecek Dua etmek lazım
Silgüzel yazı tebrikler
YanıtlaSilEywallah guzel yazı.
YanıtlaSilGezmeli Yerler Dünyanın gezmeli, görməli, gezilecek yerler barədə, ən son turizm xeberleri və turizm bloqu, səyyah fikirlərini bizim səyahət blogunda məlumatları tapa bilərsiniz.
YanıtlaSilPlease click for more information href="https://gezmeli.az/"