Güney Amerika Kıtası yolculuğu

Güney Amerika'ya uzun süreli gitme hayali ile yaşıyorum yıllardır. Etrafım gezginlerle çevrili olduğu için çok normal bir davranış gibi geliyordu istifa edip, minimum ihtiyaçlarını bir çantaya sığdırıp Dünyanın diğer ucuna gidebilmek...

Gel gör kendim için bir türlü aksiyona geçemiyordum taa ki "hayat arkadaşım" ile tanışana kadar.

Aynı hayallere sahip olduğunuz, seyahat tutkusu olan ve hayata sizinle aynı yörüngede bakan bir insan ile tanıştığınızda konfor alanından hızlıca vazgeçebiliyorsunuz. Erdem ile tanıştığımda, dünyadan ve de yapmak istediğimiz şeylerden bahsetmeye başlayınca bu seyahate çıkmamız artık kaçınılmaz sondu. Evlilik kararı almıştık zaten ve bu geziyi hemen evlendikten sonra, ev kurmadan yapmanın mantıksallığı üzerinde konuşmaya başlarken buldum kendimi.

Şimdi Kolombiya'dayım. 7-8 aylık belki de daha uzun sürecek bu maceraya hayat arkadaşımla çıkmanın heyecanı ile kıta hakkında ilk gözlemlerimi yazmaya karar verdim.

Geziye Kolombiya'dan başlama sebebimiz kasım ayında yola çıkacağımız için mevsim olarak da nispeten en uygun ülkeler arasında olmasıydı. Aslında Kolombiya bu aylarda yağmurlu ama  Bir de ABD üzerinden Kolombiya'ya genelde uygun uçak bileti olunca gezinin ilk durağı Kolombiya oldu. Geziden mnce ufak bir New York maceramız oldu. Onu da başka bir yazı da paylaşacağım ama fotoğraflar hazır olduğunda 🙄

Cartagena

Gezinin ilk şehri. Karayip kıyılarının incisi, turizmin gözde kenti. Okuduğumuz bloglarda genelde 5-6 gün geçirin diyorlardı. Ama konaklama fiyatlarına bakınca pek de öyle olmayacağını gördük. 3,5 gün kaldığımız Cartagena bize yetti. Tabi daha fazla kum&güneş yaparım ben derseniz daha fazla kalabilirsiniz. 

Bu arada kur;
1 usd-> 3100~3200 COP. Kolombiya pesosu kullanılıyor ülkede. 

Bu fiyata herhangi bir bakkaldan 1,5 LT su alınıyor. Cartagena'da bir kaç büyük süper market var. Onları bulun ve ihtiyaçlarınızı oradan alın. En azından aynı su 1.000 COP.

Hiç bir şey sunmayan, sadece yatmaya gittiğimiz pansiyon neyse ki eski şehrin ortasında. Geceliğine 30 USD vermişiz. Gezi bizim için pahalı başladı! Bu para Kolombiya için hele ki pansiyon için çok para.

Cartagena turistik bir yer olduğu için epey pahalı. Eski şehir kısmında 1 tam gün geçirmek yeterli. Kolonyal tarihi evlerle sarılı, rengarenk sokaklar tam fotoğraflık. Bir kaç gün de civarda bulunan ada veya plajlara gidebilirsiniz. Havası çok nemli dikkat edin. Güneşi bildiğimiz güneş değil acayip yakıcı. O yüzden sabah çok erken saatlerde veya akşam 16.00'dan sonra dışarı çıkmak için ideal saatler. 

Turistik yer olduğu için çevrenizde sürekli size bir şey satmaya çalışanlar, para isteyenler, yankesicilik için uygun zaman kollayanlar olacak. Bunlara dikkat ederek gezmek şart. O yüzden genellikle yanımıza ufak miktar para alarak akşamları kalabalık olan sokaklarda dolaştık. Şehir merkezi haricinde bir gün 2 saatlik uzaklıktaki Playa Blanca plajına gittik. Allahım bu macera tam bir kaostu. 

Nasıl gidileceğine dair yazılar okurken sıcağı da düşünerek eziyet çekmeyelim dedik ve bizim pansiyona yakın olan bir hostelin turuna katıldık. Sabah 08.30, 11.00, 15.00'te  otobüs kaldırıyorlar. Dönüşler de 15.00 ve 20.30'da. Biz günübirlik gittik fakat tercih eden bir gece de orada kalabilir. Kendi imkanlarınızla da gidebilirsiniz ama o kadar kolay bir yöntem değil. Hem uzun sürüyor hem de epey uğraştırıcı.

Playa Blanca bir milli park içerisinde yer alıyor. Turistik yer olmasına rağmen yolun son 15-20 kmsi çok bozuk. Araçlar, otobüsler art arda durmuşken çevremizi bir sürü Kolombiyalı genç kuşatıyor. Henüz arabadan inmedik! Hepsi camlara tıklatarak oturan herkese bir şeyler diyor. Tahmin ettiğim gibi hepsi deniz kenarındaki işletmelere müşteri kapma peşinde. Otobüsten iniyoruz ve çevremiz sarılı. Herkes ispanyolca ve hızlı hızlı bir şeyler söylüyor, peşimizden geliyor. "No, gracias" sözcüğünü 20 kere filan kullanarak sahile iniyoruz. Bir genç bizi hala takip ediyor. Neyse bari onu takip edelim diyoruz. Şezlonglara 2 kişi 15.000 COP (5 Usd) verebiliriz diyerek anlaşıyoruz. 30.000, 40.000 diyenler de vardı tabi...

Playa Blanca'ya indiğimizde görüyorum. Acayip uzun bir plaj... Ve tabi bir sürü yan yana işletme var. Hepsinde şezlong paralı. Üzerine yiyip, içtiğinizi ödüyorsunuz. Biz kendi yiyeceğimizi de getirdiğimiz için bir şey satın almadık. Su bile 4.000 COP...Uzun süreli bir geziye çıktığımız için açıkçası her daim bütçemizi düşünmek zorundayız.

Deniz ılık, epey dalgalı ve gittiğimiz gün de rüzgarlıydı. Ben plajı beğenmedim. Çünkü dakikada en az 3 satıcı yanınıza gelip bir şey satmaya çalışıyor. Ayak masajcıları ayağınızı elleyip masaj satmaya çalışıyor. Şu an Kolombiya'nın pek yoğun turizm mevsimi olmamasına rağmen yerli turistler sayesinde plaj epey kalabalık.

Velhasıl, bana Havana günlerini anımsatan Cartagena'yı pek de sevmeyerek yeni bir şehre doğru yola çıktık. 

Bu kıtada İngilizce bilme oranı 100 kişiden 1 kişi olduğu için zorlanacağız gibi ama bakalım google translate ve Erdem'in daha önceden almış olduğu 2 kur İspanyolca dersleri ile günlük iletişimi çözüyoruz gibi.

Şimdilik Adios!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Norveç'i ucuza çıkarmanın yolları

Güney Amerika Kıtası Hazırlık Rehberi

Saraybosna