Siena

Mart ayı başında 3 günlüğüne İtalya'ya gittim. Bu gezimi bireysel olarak yapmadığım için nereye nasıl gittiğimi anlatamayacağım.Çünkü tur kapsamında özel bir durum için gittim. Her şey tur firması tarafından planlandığı gibi bir de turist edası ile gezdim İtalya'da, şaşılacak şey :)

Rota Bologna havalimanına gelerek, karayolu ile Floransa'ya devam etmekti. 2 gece boyunca Floransa'da kaldık. Siena-Pisa'ya ise günübirlik gittik.

Gitmeden önce biraz Siena hakkında bilgi edinmiştim. Beni çeken özelliği eski bir Orta çağ şehri olması ve pek bozulmadan günümüze kadar ulaşması. Ayrıca şehir karmaşasından uzak oluşu da beni meraklandıran özelliklerinden biriydi. Ben biraz İtalya'nın bana bırakmış olduğu izlenimlerden bahsedeceğim bu yazıda.

Siena İtalya'nın Toskana adı verilen bölgesinde bulunuyor. Zaten bizim gezdiğimiz bölge Toskana idi 3 gün boyunca. Geçen sene ''Under the Tuscan Sun'' filmini izleyerek az çok bölge hakkında bilgi sahibi olmuş, hatta bayılarak ''buraya gitmeliyim'' demiştim. Floransa'dan buraya yaklaşık 2 saatlik bir karayolu ile ulaştık.

Biz Siena'ya ulaştığımızda henüz sabah saatleri idi ve oldukça rüzgarlıydı. İlk olarak şundan bahsedeyim. Şehire araba veya otobüs ile geliyorsanız, belli bir yere kadar gelebiliyorsunuz. Hatta arabalar için bir park bölgesi var. Şehrin girişinde ücret karşılığında girebiliyorsunuz ve ufak arabalardan yanlış hatırlamıyorsam 20 EURO alıyorlardı. UNESCO tarafından Dünya Mirasları Listesinde olan bir bölge Siena. O yüzden şehrin içinde araçla dolaşmak yasak. Ulaşım aracı olarak bisiklet veya motorsiklet ile gezmek mümkün sadece. Otobüs durağında beklerseniz, ücretsiz bir ring ile şehri kuşatan surların hemen girişindeki kapıya kadar gidebilmeniz mümkün.Ya da yürüyerek gitmek zorundasınız. Biraz tırmanmak gerekiyor şehire giriş için, oldukça yüksek bir tepede kurulmuş çünkü.

Hemen şehir girişinde Siena Katedrali bulunmakta. İçeride fotoğraf çekmek yasaktı o yüzden fotoğraf çekemedim. Sonra muhteşem güzellikteki dar ve ufacık sokaklarında şehri gezmeye başladık. Siena yapı itibari ile iç içe geçmiş binalardan oluşuyor. Bu binaların bir çoğu birbirine bizim Güney Doğu Anadolu'da sokakları birbirine bağlayan ''abbara'' dediğimiz bağlantıllara benzyen taş geçitlerle bağlı. Biz orada iken bir koşu maratonu vardı. 7'den 70'ye hatta 90'a merdiven dayamış fakat bir o kadar da fit İnsanlar koşuyordu. Zaten İtalya'dayken dikkatimi çeken en önemli nokta sürekli o kalabalığa rağmen spor yapan İnsanlar oldu.İstiklal Caddesi'nde koşanları hayal ettiğinizde ne demek istediğimi anlayacaksınız.

Siena'da zamanımız kısıtlıydı. O yüzden her sokağına girip, fotoğraf çekemedim. Tek gitsem zamanı yayarak gezerdim. Ayrıca fotoğraf açısından oldukça malzeme çıkacağını düşündüm oradayken. Kısmet artık bir daha yolum düşer oralara belki...

Siena özellikle Piazza del Campo meydanı ile biliniyor. Eğimli ve kocaman bir meydan burası. Burada 2 Temmuz ve 16 Ağustos olmak üzere yılda 2 defa düzenlenen geleneksel Palio at yarışları var. Sırf bu yarışı izlemeye gelen Dünya'dan binlerce İnsan varmış. Palio yarışları zamanı olan fotoğraflardan birini paylaşıyorum aşağıda. Bu oyun esasında Antik Roma çağından kalma geleneksel bir oyundur.14. yy'da boğa yarışları yasaklanınca at yarışları devreye girmiş ve günümüzde de bu gelenek hala sürdürülmekte.

Bu meydanın hemen paralelinde Palazzo Pubblico adı verilen Belediye binasını ve hemen bitişiğindeki Mangia Kulesini göreceksiniz.

Siena'ya geldiğinizde 2-3 saat size yetecektir. Yarışlar haricinde gittiğinizde Piazza del Campo meydanında oturanları ve hatta yatanları göreceksiniz. Biz de öyle yaptık :) Bu meydanın çevresinde bir kaç restaurant var. Pizza, et, makarna vb. seçeneklerde damak tadınıza uygun şeyler bulacaksınız. Euro'nun TL karşılığını bildiğiniz varsayarak fiyatlardan hiç bahsetmeyeceğim. Maalesef TL'ye vurduğunuzda oldukça pahalı kalacak Avrupa.

Siena'da ara sokaklarda ayrıca çok tatlı dükkanlar göreceksiniz.

Bir şey almasanız bile girin, çok güzel ve tatlı şeylerle karşılaşacaksınız. Siena'da bu arada yerleşim bölgesi. İnsanlar böyle güzel bir yerde yaşıyor.

Gidin, sokaklarda kaybolun, fotoğraf çekin. Özellikle sevgiliniz/eşinizle giderseniz İtalya çok anlamlı olacaktır. Bana o hissi verdi :)

Son olarak Siena deyince aklınıza araba modeli gelebilir. Evet adını işte bu kentten alıyor o model de.