Hasankeyf Güncesi

Hayalimde yer alan bir yeri daha gezmenin haklı sevincini yaşıyorum. Güneydoğu'yu seven, oralarda neler olup bittiğini görmek isteyen biri olarak geçen seneden beri yavaş yavaş bu bölgemiz hakkında bilgi edinip, ufak geziler yapmaya çalışıyorum.Geçen sene Gaziantep ve Hatay'ı gezmiştim.Bu sefer ise Batman, Mardin ve Diyarbakır'ı gezebildiğim kadar gezmeye, oradaki hayatları tanımaya ve eski zamanlardan günümüze kadar gelmiş olan eserleri görmeye çalıştım.

Bu geziyi 4 günlük olarak planladım.Her zaman zaten aklımdaydı Hasankeyf-Midyat-Mardin üçlüsü.Her şey Şubat ayında Pegasus'un kampanya maili ile başladı her zamanki gibi:) Batman'a uçuşu başlamıştı Pegasus'un. Fırsat bu fırsat diyerek Hasankeyf gezisini gerçekleştirme vaktinin geldiğini düşündüm.O anda kafamda neler döndü bilmiyorum ama 5 dk.'da planı yapıp, tarihlere baktım ve hemen arkadaşıma mail attım:) Benimle aynı kafada olduğu için zaten sorgulamadan ''hemen alalım biletleri'' dedi kendisi de.

Biletleri aldık.Gidiş Cumartesi sabah çok erken saatlerde Batman'a olacaktı.Dönüşü ise Diyarbakır'dan yapalım dedik.Fena mı bir gün de orayı gezip, görmüş oluruz.

Tabi çok esnek saatler olamıyor.Gidiş ve dönüş haftanın belli günlerinde ve belli saatlerde.Gidişiniz sabah 5 sularında dönüşünüz ise akşam geç saatlerde.Günde tek sefer.Gezi için her şeye katlanırız dedik.Sabah karşı 3,5 sularında yollara düşmüştük bile:)

İstanbul Sabiha Gökçen'den Batman Hava limanına uçuş süresi  kalkışı, inişi ile tam olarak 2 saat sürüyor.07.00 sularında Batman Hava Limanındaydık. Burası aynı zamanda Askeri Hava limanı.Etrafında Asker görürseniz şaşırmayın:) Hava limanı yeni ve oldukça bakımlı.Umarım bol bol uçuşlar olur buradan heba etmezler bu güzelim yapıyı.

Şimdi gelelim gezimize.Öncelikle Batman ufak bir şehir olduğu için gezilecek, görülecek bir şeyinin olmadığını gönül rahatlığı ile söyleyebilirim. Hava limanı ve merkez arası 15 dk.Uçak saatlerinin inişine göre otobüs var.Eğer taksi ile gitmeyi düşünürseniz de fiyat sabit 20 TL'ye sizi merkeze bırakıyorlar.Batman Merkez ufak bir kasaba tadında, yeni şehir olmuş bir köy görüntüsü hakim ama aynı zamanda modern bir şehir görünümü izlenimi de veriyor.

Ben şu bakımdan şanslıydım.Yıllardır friendfeed denilen sosyal medya merci üzerinden tanıştığım, yüz yüze sadece bu gezide tanışabildiğim, sinema ve müzik üzerine paylaşımlarımız olan Emin adlı arkadaşım Mardinliydi.Mardin ile ilgili bir kaç şey sormak için geziden önce haberleştik kendisi ile. Sağ olsun, oranın İnsanı yine kendini gösterdi ve bizi ağırlayabileceğini, kaldığımız süre içerisinde de istediğimiz yerleri gezdirebileceğini söyledi.3 gün boyunca misafirperverliğini, İnsanlığını gösterdi bize.Kendisine ve arkadaşlarına bir kez daha kocaman teşekkürlerimi iletiyorum.Çok mahcup olduk kendisine:)


Evet gezimizin ilk durağı Hasankeyf ile maceramız başladı.Merkez'den Emir arkadaşımız bizi aldı ve araba ile Hasankeyf'e doğru yol aldık.Batman Merkez'den Hasankeyf'e kendi imkanınız dışında araçlarla ulaşmak da mümkün.Otogardan Hasankeyf arabaları her saat başı kalkıyor.Yaklaşık da 1 saat sürüyormuş.Gitmeden önce araştırmıştım her ne kadar kullanmasak da.Bu yazıyı okuyan arkadaşlar için yardımcı bilgi olur:) Biz özel araba ile gittiğimiz için 40 dk kadar bir şey sürdü yol. Bu arada şansımıza hava çok güzeldi. Yemyeşil ovalar, dağların eşsiz manzarasında yolculuğumuz çok keyifli geçti.

Ve Hasankeyf göründü...



Biliyorsunuzdur son senelerde bir baraj sorunu var bu bölgede.Şayet baraj yapıldığı zaman bölgede beklenen tehlikeler ortada.Bölge sular altında kalacak, o tarihi güzelliklerin hepsi yok olacak, halk bölgeden zorla göç ettirilecek, baraj ile birlikte Dicle nehrinde bulunan bir çok canlının nesli tükenecek, özellikle balık türleri büyük tehlike altında olacak vs. Hangi akla hizmet böyle bir projeyi destekleyen bir Devletimiz var hala aklım almıyor.10.000 yıl öncesinden bugüne kadar gelmiş olan bir bölgeden bahsediyoruz.Sen bunu kıçı kırık bir baraj projesi için nasıl feda edebilirsin? Ya bölgede yaşayan İnsanlar? İnsanları hiç mi düşünmüyorsun? O bölgeye gittiğinizde yıllardır bu projeye tepki gösteren, haklı mücadele içerisinde olan İnsanları daha iyi anlayacaksınız.Çok şükür ki baraj yapımı kararı durduruldu.Dualarımız bir daha gündeme gelmemesi yönünde.



Kısaca tarihinden bahsedecek olursak zamanında bölgeye hakim olan Artuklular tarafından kurulmuş bu bölge, 14. yüzyılda Eyyubiler tarafından ele geçirilmiş ve günümüze kadar gelen bir çok eserin oluşmasına katkıda bulunmuşlardır. Özellikle Eyyubiler'in Sultan Süleyman zamanında yaptıkları eserleri bugün hala ayakta görebiliriz. 16. yy'da ise bölge Osmanlı hakimiyeti altına girmiş ve günümüze ulaşmıştır.


Coğrafi konumu nedeni ile zamanında önemli bir ticaret bölgesi olan Hasankeyf, Dicle nehri üzerinde yer almasının avantajını ve de tabii dezavantajını yaşamış tarih boyunca.Kaynaklarda dört farklı devletin hakimiyeti altına girdiği, defalarca farklı devletler tarafından istilaya uğradığı yazıyor.Bir de kaynaklara girmeyen zamanlar var tabii ki...


Öncelikle tarihi köprüsü ise sizi karşılıyor Hasankeyf. Dicle nehri bu köprü altından geçiyor.İkiye bölmüş
nehir bu bölgeyi.Sonra karşınızda mükemmel taş işçiliğinin örneği olan El Rızk Cami Minaresi.Kaynaklara göre 15. yy'da Eyyubi Sultan Süleyman tarafından yaptırılmış bu Cami.Cami içerisinde görülecek bir şey yok çünkü günümüze gelene kadar bir çok defa restore edilmiş ve orjinalliği kaybolmuş.Aslında Cami geniş bir bölgeye yayılmış fakat heyelan nedeni ile bir çok kısmı nehre uçmuş.Günümüze sağlam şekilde gelen tek parçası ise Minaresi. Hasankeyf'te gezerken her açıdan bu minareyi görmek mümkün.

Onun dışında özellikle son zamanlarda çok fazla turist alması nedeni ile bölgede kontrol edilemeyen kalabalık oluştuğu ve de gezi bakımından üst taraflar tehlikeli olduğu için (geçmişte fotoğraf çekme amaçlı kayalıklara çıkan ve düşen turist çok olmuş) bir çok yeri korunma amaçlı kapalı.Gezebildiğiniz yerler çok az.Çoğu yer zaten demirlerle çevrili.Ama manzarasını bir çok açıdan görmek mümkün. Ayrıca bu manzaraya karşı oturabileceğiniz otantik kafe oldukça fazla Hasankeyf'te. Bol bol fotoğraf çekmeyi de hesaba katarsak bu bölgeyi gezmek için 2 saat yeterli.30-60 dk. arası da dinlenme, bir şeyler yeme içmeyi hesaba katarsak 3 saat bölge için yeterli olacaktır.


Ondan sonra ver Elini Midyat:)


Yorumlar

  1. Epey istifade ettim, notlar aldım. Fotoğraflar da çok güzel, tertemiz. Eline sağlık. Serinin devamını bekliyorum :)

    YanıtlaSil
  2. Eyvallah, teşekkür ederim.Bu hafta yazacağım Midyat'ı ve Mardin'i inşallah:)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Norveç'i ucuza çıkarmanın yolları

Güney Amerika Kıtası Hazırlık Rehberi

Saraybosna