Alaçatı'nın Ardından

Nereden baksanız 2 yıldır İzmir'e gitmek istiyorum ama önüme sürekli türlü engeller çıkıyor.Arkadaşım gaza getirip, uçak bileti almasa uzun süre de gidemeyecektim sanırım.

Daha önce İzmir'e bir kez gitmiş ve çok da gezmemiş biri olarak şunu söyleyebilirim bu gezimden inanılmaz zevk aldım hatta İzmir'de yaşama düşüncesi bile blirdi ara ara :)

Alaçatı'dan itibaren nereleri gezdiğimi anlatayım tek tek.

Cumartesi sabah Havaalanı'ndan direkt olarak Alaçatı'ya geçtik.Biz kendi arabımızla gittiğimiz için kolay oldu tabii.Ama öbür türlü kendi imkanları ile gidiş öğrendiğim kadarı ile şöyle oluyor.Havaalanından belediye otobüsü ile veya havaş ile merkeze gidiyorsunuz.Merkez'den üçyol mevkiine minibüsle, ordan da garajlardan Alaçatı'ya geçiyorsunuz.Bu durumda ulaşım masrafı 30-40 tl civarında bir şey oluyor.Kalabalık bir grupsanız Alaçatı-Havaalanı arası anlaşmalı firmalar da var.140 tl'ye götürüyor.Kişi başı daha makul fiyata geliyor böyle olunca.

Alaçatı'ya vardık ve hemen önceden araştırdığımız, listemizde bulunan herhangi bir yere girerek, kahvaltı ile başlayalım dedik.Orta Kahve(Sailor's otel) bu ihtiyacımız için çok güzel bir seçim oldu.Adam başı 25 tl vererek çok güzel bir kahvaltı ettik.Ege usulü yeşillikler ve sebzelerle, ferah bir ortamda karnımızı doyurduk.Ev yapımı limonatalarından içtik.Saat 11 civarı olduğu için insanlar yeni yeni kalkıp, kahvaltı için merkeze iniyorlardı bu arada.

Kahvaltı sonrası Alaçatı sokaklarını gezmeye başladık.Barlar sokağı olarak da adlandırılan merkez, çok canlı.Rengarenk evler, dükkanlar, çiçeklerle dolu mekanlar mevcut.Gündüz olduğu için epey sessiz ve sakindi sokaklar.Sokak boyunca restaurantlar, cafe-bar'lar, plaj için alışveriş yapabileceğiniz yerler, takı satan dükkanlar, sakızlı bilimum yiyecekler, enteresan ürünlerin satıldığı antikacılarla dolu bu sokak.Gündüz ve gece gördüğümüz sokak inanılmaz farklıydı.Bol bol fotoğraf çektik, akşam yemek yemek için bir kaç restaurant'a baktık ve otelimize doğru yola koyulduk.

Oteli de grupanya fırsatı ile satın almıştık.Alaçatı'daki otellerin hepsi 5-10 odalı butik otel konseptinde kurulmuş yerler.Hepsi çok güzel görünüyor.Hepsinin içine girme isteği doğuyor, söylemesi benden.Bizim kalacağımız otel Kayla Otel idi.6 odalı, hemen köşe kahve'nin yanındaki sokaktan aşağı doğru indiğinizde bulacağınız, merkeze 5 dk kadar uzakta olan bir yer.Otel ufak ama inanılmaz sıcak ve samimi bir yer.Bütün gün yerli ve yabancı nostalji parçaların çaldığı, avlusuna girdiğinizde sizi sabun kokuları ile karşılayan minik bir ailenin işlettiği bir yer burası.İşletmecileri çok mütevazi, sizden bizden biri gibi.Her şey ile ilgileniyor ve ihtiyacınız olan her şeyi karşılıyorlar.Herkese oteli tavsiye ediyorum.Kahvaltısı ve 5 çayında verdikleri kek-kurabiye-çay üçlüsü bile enfes!!

Alaçatı akşamlarına dönersek henüz sezon açılmamış olmasına rağmen günübirlik gelen insanlar nedeni ile akşam saatleri epey kalabalıktı.Bir sokakta bir hanımın bekarlığa veda partisi düzenleniyordu ve çok renkliydi.Başka bir sokakta ise bir şarap markasınının tanıtım etkinliği vardı ve herkese ücretsiz şarap dağıtıyorlardı davullu, zurnalı :) İnanılmaz renkliydi gördüğümüz Alaçatı akşamı.Bu sefer dükkanların hepsi açıktı ve tüm insanlar dışardaki masalarda oturmuş, içkilerini yudumluyorlardı.

Akşam yemeği yiyeceğimiz yeri gündüz seçmiştik zaten. Agrilia bahçesi olan, kendine özgü mutfağı ile epey ünlü bir yer.Şarap seçeneği ile çok kaliteli ve güzel bir akşam yemeği yemek için ideal bir yer.Fiyatlar biraz pahalı fakat Alaçatı'da her yer öyle bunu da belirtmek isterim.

Sonra tekrar Alaçatı sokaklarını bu sefer akşam saatlerinde keyifle gezdik.Nar Bar'a gidip bir şeyler içtik.Bu bar geçen sene açılan, alternative rock çalan, gençlerin tercih ettiği bir mekan.Ortam ve ambiyansı gerçekten çok güzeldi.İstanbul'daki rock barlara kesinlikle hiç benzemiyordu :)


Kısaca yapmadan dönmeyin dediğim şeyler var tabii ki;

-Alaçatı sokaklarını gezin.
-Bol bol fotoğraf çekin, çektirin.
-Esnafı ile oturup, konuşun.
-Farklı mutfaklardan oluşan güzel bir akşam yemeği yiyin.
-Sakızlı türk kahvesini mutlaka deneyin.Her mekan enfes yapıyor.
-Ev  yapımı limontalarını tadın.
-Bir çok antikacı mevcut.Bir şeyler satın almasanız bile bir yerlerde birilerinin yaşadığı hikayelere tanık olun.
-Barlar sokağında bulunan herhangi bir yerde oturun.Bir şeyler için, sohbet edin, kalabalığı izleyin.
-Çatladıkapı çarşısına mutlaka gidin.Alaçatı'ya özgü şeyler satın alın.Olmadı sevdiklerinize hediyeler alın.

Kesinlikle 2-3 gün kafa dinlemek isteyenler için ideal bir yer.Rüzgar sörf'ü yapılan ve bu aktivite ile ünlü olan Alaçatı, sezon henüz açılmadığı için epey boştu.Ama sezon sırasında aşırı derecede kalabalık ve bir hayli pahalı olan bir yer imiş.

*Not olarak Alaçatı bahsettiğim gibi pahalı bir yer.Mutlaka giderken bütçenizi gözden geçirerek gitmenizi tavsiye ederim.Sadece gezme amaçlı da gidilebilir tabi.Ama bir şeyler alınmadan ya da yiyip içilmeden gerçekten dönülmüyor.Tecrübe ile sabit :)

Bu da Alaçatı Kapı Hatırası :)