Tuzla'nın Güzellikleri
Daha önceden belirttiğimi düşünüyorum, yaklaşık 15 yıldır Tuzla'da oturuyorum.Babam'ın işi nedeni ile tersane bölgesine geldik ve deyim yerinde ise çakılı kaldık buraya.
Sevmediğimden değil seviyorum aslında Tuzla'yı.Çok güzel yerleri var.Merkez'e doğru indiğinizde kendinizi tatil'e çıkmış, kafa dinlemek için sakin yerlere gelmiş bireyler olarak hissedebilirsiniz.
İstanbul Tuzla ile başlar ya da Tuzla ile biter.Her yere uzak olması nedeni ile yıllarca sıkıntı çekmedim değil.Hoş hala çekiyorum.Taksim'e, Kadıköy'e gittiğimde saat 21.00 suları sonrası sendrom başlıyor ve kendimi, eve gitmek için kalkmak zorunda hissediyorum.Malum yol uzun, tek otobüs ile de gitmiyorsunuz eve özellikle Avrupa Yakası'ndaysanız.
Biraz geçmişine gidelim Tuzla'nın.
1400'lü yıllarda Yıldırım Beyazıt tarafından Osmanlı Devletine katılmış, Tuzla'da yaşayan Rumlar,mübadele zamanı Lozan Anlaşması gereğince Selanik, Kavala, Drama'dan gelen Türkler'le yer değiştirmişler.Osmanlı Döneminde Balıkçı Köyü ve yazlık yer olarak kullanılan Tuzla, şu an Tersane bölgesi olarak bilinmektedir.
Ayrıca Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesinde belirtmiş olduğu İçmeler Şifalı Suları ile de ünlenmiştir Tuzla.
Hırant Dink'in hayatını yakından takip edenler de gazeticinin buradaki Ermeni Çocuk Kampında büyüdüğünü, eşi ile burada tanıştığını bilirler.Hırant Dink bizzat kampın inşaa aşamasında gece vakitleri tüm çocukların kalkıp çalıştıklarını bir çok röportajında anlatmıştı.Şu an ise o kampın yerinde otopark mevcut.
Tuzla'da hala göçmenler bulunuyor.Balıkçılık ile geçimini sağlayan çok az aile var.Eskiden tarlaları ile ünlü olan, özellikle Bamya'sı meşhur olan Tuzla'nın her yeri bina olmak üzere.Tarlalar'dan pek eser kalmadı.Yazın yazlıkçıların gelmesi ile nüfusu artan Tuzla, kışın bomboş sahil kasabasını andıran görüntüler sergilemekte.
İTÜ Denizcilik Fakültesi, Tuzla Piyade Okulu, Piri Reis Üniversitesi ve Deniz Harp Okulu Merkez'e epey yakın, Sabancı Üniversitesi, Okan Üniversitesi ise Tuzla ilçe sınırları içerisinde.Öğrenci kalabalığı ilçe'de epey var.Son yıllarda Formula 1'inde ilçe'de yapılması nedeni ile Turizm bakımından önemi de bir hayli arttı.
Sahil boyunca uzanan Balık ve Köfte restoranları ile meşhur.Mercan bölgesi ise görülmeye değer.Hala İstanbul'un sayılı Deniz'e girilebilecek yerleri arasında yer alıyor Mercan, Tuzla.Sayfiye yeri demiştik.Mercan'da inanılmaz güzel villalar bulunmakta.Manastır olarak tabir edilen bir koy var ki sabaha kadar oturulup, muhabbetin bitmesini istemediğiniz bir yer.Ben daha çok gün batımını izlemeye gidiyorum.
Velhasıl sakinliğini, sessizliğini seviyorum Tuzla'nın.Belki müstakil bir evim olsaydı buradan kopmak bile istemezdim.
Geldiğinizde yapılacakları sıralarsak;
*Merkez'e indiğinizde Meraklı Köfteci'den mutlaka köfte yiyin.
*Sahil boyunca gezin, oturun.
*Meşhur Tuzla tulumbacısından tulumba alın.
*Balık yiyecekseniz Tuzla Balıkçısına uğrayın, güzel mezelerinden tadın, balığını yiyin.Hesaplı da çıkarsınız buradan.
*Manastır yoluna girin ve Angel Mercan ile bilenen bölgeyi sorun ve mutlaka oraya uğrayın.Koy'da gezinin, iskelede oturun, gerekirse orada da balık yiyebilirsiniz.Fakat biraz tuzludur, belirteyim.Oradaki çay bahçesine oturarak gün doğumunu izleyin.Aşağıdaki fotoğraf her şeyi anlatıyor zaten.
Sevmediğimden değil seviyorum aslında Tuzla'yı.Çok güzel yerleri var.Merkez'e doğru indiğinizde kendinizi tatil'e çıkmış, kafa dinlemek için sakin yerlere gelmiş bireyler olarak hissedebilirsiniz.
İstanbul Tuzla ile başlar ya da Tuzla ile biter.Her yere uzak olması nedeni ile yıllarca sıkıntı çekmedim değil.Hoş hala çekiyorum.Taksim'e, Kadıköy'e gittiğimde saat 21.00 suları sonrası sendrom başlıyor ve kendimi, eve gitmek için kalkmak zorunda hissediyorum.Malum yol uzun, tek otobüs ile de gitmiyorsunuz eve özellikle Avrupa Yakası'ndaysanız.
Biraz geçmişine gidelim Tuzla'nın.
1400'lü yıllarda Yıldırım Beyazıt tarafından Osmanlı Devletine katılmış, Tuzla'da yaşayan Rumlar,mübadele zamanı Lozan Anlaşması gereğince Selanik, Kavala, Drama'dan gelen Türkler'le yer değiştirmişler.Osmanlı Döneminde Balıkçı Köyü ve yazlık yer olarak kullanılan Tuzla, şu an Tersane bölgesi olarak bilinmektedir.
Ayrıca Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesinde belirtmiş olduğu İçmeler Şifalı Suları ile de ünlenmiştir Tuzla.
Hırant Dink'in hayatını yakından takip edenler de gazeticinin buradaki Ermeni Çocuk Kampında büyüdüğünü, eşi ile burada tanıştığını bilirler.Hırant Dink bizzat kampın inşaa aşamasında gece vakitleri tüm çocukların kalkıp çalıştıklarını bir çok röportajında anlatmıştı.Şu an ise o kampın yerinde otopark mevcut.
Tuzla'da hala göçmenler bulunuyor.Balıkçılık ile geçimini sağlayan çok az aile var.Eskiden tarlaları ile ünlü olan, özellikle Bamya'sı meşhur olan Tuzla'nın her yeri bina olmak üzere.Tarlalar'dan pek eser kalmadı.Yazın yazlıkçıların gelmesi ile nüfusu artan Tuzla, kışın bomboş sahil kasabasını andıran görüntüler sergilemekte.
İTÜ Denizcilik Fakültesi, Tuzla Piyade Okulu, Piri Reis Üniversitesi ve Deniz Harp Okulu Merkez'e epey yakın, Sabancı Üniversitesi, Okan Üniversitesi ise Tuzla ilçe sınırları içerisinde.Öğrenci kalabalığı ilçe'de epey var.Son yıllarda Formula 1'inde ilçe'de yapılması nedeni ile Turizm bakımından önemi de bir hayli arttı.
Sahil boyunca uzanan Balık ve Köfte restoranları ile meşhur.Mercan bölgesi ise görülmeye değer.Hala İstanbul'un sayılı Deniz'e girilebilecek yerleri arasında yer alıyor Mercan, Tuzla.Sayfiye yeri demiştik.Mercan'da inanılmaz güzel villalar bulunmakta.Manastır olarak tabir edilen bir koy var ki sabaha kadar oturulup, muhabbetin bitmesini istemediğiniz bir yer.Ben daha çok gün batımını izlemeye gidiyorum.
Velhasıl sakinliğini, sessizliğini seviyorum Tuzla'nın.Belki müstakil bir evim olsaydı buradan kopmak bile istemezdim.
Geldiğinizde yapılacakları sıralarsak;
*Merkez'e indiğinizde Meraklı Köfteci'den mutlaka köfte yiyin.
*Sahil boyunca gezin, oturun.
*Meşhur Tuzla tulumbacısından tulumba alın.
*Balık yiyecekseniz Tuzla Balıkçısına uğrayın, güzel mezelerinden tadın, balığını yiyin.Hesaplı da çıkarsınız buradan.
*Manastır yoluna girin ve Angel Mercan ile bilenen bölgeyi sorun ve mutlaka oraya uğrayın.Koy'da gezinin, iskelede oturun, gerekirse orada da balık yiyebilirsiniz.Fakat biraz tuzludur, belirteyim.Oradaki çay bahçesine oturarak gün doğumunu izleyin.Aşağıdaki fotoğraf her şeyi anlatıyor zaten.
Yorumlar
Yorum Gönder