Belgrad Ormanı Yüyürüşü

 Kanuni Sultan Süleyman'ın 1521 yılında yaptığı Sırbistan seferi dönüşünde, beraberinde getirdiği Sırpların orman içine yerleştirildiği yere Belgrad Köyü denmiş, zamanla orman da bu isimle anılmıştır. Fakat orman içerisindeki su kaynaklarının köylüler tarafından kirletilmesi nedeni ile köy taşınmış, su kaynaklarının korunmasına bu tarih itibari ile önem gösterilmiştir.



O yıllarda İstanbul'un tüm su ihtiyacını Belgrad Ormanı'ndan karşılanabilecek olduğu anlaşılmış ve Mimar Sinan tarafından 1554-1654 yılları arasında çeşitli su kemerleri inşa edilmiştir.İşte Belgrad Ormanlarının tarihçesi böyle başlamış, günümüze kadar gelebilmiştir.

Çok Okuyan Çok Gezen arkadaşım Sevil'in öncülüğünde ve sevgili arkadaşım Ahmet Alpat'ın rehberliğinde ücretsiz olarak bir süredir İstanbul gezileri yapılmakta. Takip etmek isteyenler Facebook grubuna üye olup, gezileri takip edebilir.  Daha önceden çeşitli üşengeçlikler veya tarihlerin uymaması nedeni ile tarihi yarım ada gezilerine katılamamıştım. Kısmet dün 8.si gerçekleşen Belgrad Ormanlarına denk gelmekmiş.


Üşenmeyip, hava durumunda sağnak yağış göstermesine rağmen Tuzla'dan kalkıp 3 vesait ile Belgrad Ormanlarına ulaşmam Pazar sabahı trafik yokken bile 2 saat 15 dk.'mı aldı. Araba ile gitmiş olsam sanırım 45 dk gibi bir sürede orman girişinde olurdum. Ama geze geze gitmeyi sevdiğim için otobüs ile gitme fikri daha güzel geldi bana. Buraya ulaşmanın en kolay ve en trafiksiz yolu kesinlikle bir şekilde Hacıosman Metro girişine gelerek 42HM Bahçeköy otobüsü ile ulaşmanız olacaktır.Otobüste ise son durakta inip 5 dk kadar girişe yürüyeceksiniz. Otobüs ise 10 dk'da bir kalkıyor karşılıklı olarak.
Yıllardır gitmek istediğim ama bir türlü kısmet olmayan bu yer için beklemeye koyulduk.Yarım saat kadar gelecek kişileri ve rehberi bekledik.Sonra bilgilendirici konuşmalar başladı ve daha sonra Koşu parkuru itibari ile 1 km'lik yürüyüşe başladık.




Bu yolun sonunda bir bent var.Bent ne demek derseniz bir nevi suyun belli bir bölümde toplanmasını sağlamak için oluşturulmuş set diyebiliriz. Fotoğraflardan da anlayacağınız üzere epey uzun ve büyük bir bent inşa edilmiş zamanında.



Daha sonra bu yolu geri dönerek sol taraftaki diğer mesire yerine doğru giden 2,5 km'lik parkuru yürüyelim dedik. Mesire yerine kadar arabalar nedeni ile asfaltın yanından gitmenizde fayda var.Mesire yerine geldiğimizde ise büyük bir sürpriz ile karşılaştık.Adı üzerinde piknik alanı olduğu için tüm İstanbul buradaydı.Hava yorumlarına da inat hava güzeldi ve mangalını, eşini, dostunu alan soluğu Belgrad'ta almıştı.Bir ara trafik bile oluştu.Yani İstanbul'dan kaçıyoruz esasında ama İstanbul sizi ormanda karşılıyor :S
Biraz lay lay lom bir gezi olduğu için tempolu bir yürüyüş yapmadık.Bu yürüş sonrasında, yaklaşık 3 saat geçmişti ve dinlenelim, bir şeyler yiyip içelim diye oturuverdik banklara. Sonrasında muhabbet, yeme-içme faslı derken mesire alanı itibari ile olan farklı yürüyüş parkurlarını deneme şansımız olmadı. Artık ayağımız alıştı buraya.Güzel günlerde gelip o parkurları yürümeyi düşünüyorum.



Ayrıca bisiklet parkuları da mevcut alan içerisinde. Araçlı girişler ücretli fakat yaya girişi ücretsiz.


Güzel bir hafta sonu için Belgrad Ormanları güzel bir seçenek. Ah bir de mangalcı abiler olmasa çok daha iyi olacaktı.En iyisi yürüyüş parkurlarına doğru giderek mangal alanlarından uzaklaşmak :) Bir de buralar imara açılmış malum hükümet tarafından.Yazıklar olsun diyorum ve doğayı korumak için mücadeleye devam edelim diyorum.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Norveç'i ucuza çıkarmanın yolları

Güney Amerika Kıtası Hazırlık Rehberi

Saraybosna