Gezmeninsonuyok

Türkiye'nin tatil ve konaklama rehberi olarak faaliyet gösteren yayınlardan biri olan Neredekal'da bu ay benim de yazdığım bir gezi yazısı bulunmakta. Kendileri mail aracılığı ile bana ulaşmışlardı geçtiğimiz aylarda. Maili görünce çok sevindim açıkçası.Gezi konusunda sadece kendi blogumla yetinmemek güzel bir duygu :) Dergi çalışanları ile beraber Mardin'i seçtik.Önümüz Sonbahar.Tabii ki en uygun mevsimde görülmesi gereken bir yer olarak önerilecekler listesinde olacaktı bu yazı. Hem basılı hem de online olarak bu dergiye ulaşmanız mümkün. Benim de Mardin hakkında genel hatları ile yazdığım yazıyı okumanızı, hala gitmemişseniz ise mutlaka planlarınıza eklemenizi dilerim. http://www.dijimecmua.com/neredekal/ http://www.neredekal.com/

Mardin için gece gerdanlık, gündüz seyranlık derlerdi hep.Ben de son 1-2 senedir epey merak ediyordum bu güzide İlimizi. Yaptığım minik Güney doğu turunda en çok bu şehri merak ediyordum açıkçası. Öncelikle Mardin hakkında ufak bir bilgi vererek, daha sonra nerelere gidebileceğinizden, neler yiyebileceğinizden bahsedeyim. Güneydoğu Anadolu Bölgesinin yukarı Mezopotamya bölümünde bir dağın tepesine kurulmuş olan Mardin, yüzyıllar boyunca bir çok devlete, millete, kavime ev sahipliği yapmış;  farklı dil, din, mezheplere bağlı İnsanların ''hoşgörü'' çerçevesinde iç içe yaşadığı bir şehir olmuştur hep. M.Ö. 4500'lü yıllar itibari ile Süryaniler, Sümerler, Akadlar, Babiller, Mitanniler, Asurlar, Bizanslılar, Araplar, Persler, Selçuklular, Arturlar ve son olarak Osmanlılar tarafından hakimiyet altına alınmıştır.Şu anda İnsanlar bir arada hoş görü içerisinde yaşamlarını Eski ve Yeni Mardin'de sürdürmeye devam ediyor. Evet Mardin Merkez'den bahsedecek