Kayıtlar

Haziran, 2011 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Bodrum Günleri

Resim
Uzun yıllardır şarkılara konu olan, gözde ve de kendine has bir vizyonu olduğu söylenen Bodrum'a, Mart 2011'de, 3 ay öncesinden almış olduğum Pegasus'un indirimli uçak biletleri ile yolculuk ettim. Şaka değil.Bu tarz kampanyaları takip diyorum ve kartımda da limitim varsa hiç düşünmeden 2-3 ay sonrasına, gezmek istediğim yerlere bilet alıyorum.20-30 TL. gibi komik rakamlarla 1-2 saat yolculuk yapıyorsunuz ve bir bakmışsınız Türkiye'nin diğer ucundasınız. Mart ayı için ''Zevkli olmaz, her yer kapalıdır, zaten çalışma da var her yer kazılı, şu an sevimsiz bir halde Bodrum'' laflarını her bir yerden duymama rağmen amaç belli başlı tarihi yerlerini gezmek, Bodrum'u kaba taslak da olsa görmekti.Amaç Deniz, Kum, Güneş olsa bu tarih de gidilmeyeceğini herkes bilir. Merkez'de şirin ve bize 2 gün yetecek bir apart otel bulduktan sonra ( İnternette yaptığım araştırma neticesinde) odamıza yerleştik.Çoğul kullanıyorum çünkü bir arkadaşımla gittim.

Garipçe, adı gibi Garip kalmış bir yer.

Resim
''İstanbul'a yakın ve kafanızı dinleyebileceğiniz yerler'' konulu araştırmalarım neticesinde Sarıyer'de bulunan Garipçe Köyü'nü keşfetmiştim geçtiğimiz yıllarda.Mevkinin benim evime uzak olmasını umursamadan 2 arkadaşımı da yanıma alarak yollara koyulmuştuk. Öncelikle bölge hakkında ufak bir bilgi vereyim.Boğaz sahil şeridinde, Karadeniz'in başladığı noktada, Rumeli kavağı ve Rumeli Feneri köyü arasında kalan, Karadenizli'lerin yaşadığı ufacık bir balıkçı köyü, Garipçe.Köy'ün geçim kaynağı Balıkçılık.Hane olarak toplasanız 20-30 ev belki ya vardır ya yoktur.Kayalıklar ardında küçük bir koy olarak aklınızda canlandırabilirsiniz köyü. Ne umduk ne bulduk? diye soracak olursak açıkçası bu kadar küçük beklemediğimi söyleyebilirim.Köy'ü gezecek olsanız en fazla 15 dk sürer.Yani 3,5 saatlik yolu ''15 dk için mi geldik!'' şeklinde bir hayal kırıklığı oluştu bünyemizde. Bölge'de 2 tane balık restoranı 2 tane de köy kahv

49, Çukurcuma

Resim
Mekan'ın ismini Pegasus Uçak'larında, koltuk önlerinde bulunan Pegasus Dergisi'ndeki ''Mekanlar'' bölümünde ''Kahvesi ile ünlü yerler'' adlı yazı başlığı altında görmüştüm. Mekan Cihangir'de ve de Dünya'da bir çok gezi&seyahat dergisine konu olmuş bir yer imiş.Merakımı gidermek adına aylardır ertelediğim bu kafe'ye geçen haftalarda gitme şansına nail oldum. Çok basit bir şekilde tarif edersem, Melekler kahvesinin olduğu sokaktan aşağıya doğru indiğinizde sola doğru devam edeceksiniz ve zaten yol üzerinde ufak mekanı bulacaksınız. Mekan iki katlı esasında fakat üst kat yerine alt katta oturmayı tercih ettik.Dışarıya doğru sokak manzaralı bir kaç masa dışında iç tarafta 3-4 masa var ve mekan ufak olduğu için biraz sıkışıklık oluşmuş. Mekan'ın sıcak ve sevimli bir ambiyansı var.Belki akşam saatlerinde daha güzel oluyordur bilemiyorum.Çok sıcak bir gün olduğu için kahve yerine soğuk bir şeyler tüketmeyi tercih e

Kuzguncuk'a dair...

Resim
Çok uzun zamandır gitmek istediğim bu şirin mi şirin, eski İstanbul semtine nihayet geçtiğimiz Cumartesi günü gidebildim. Öncesinde çok uzun ve yorucu bir Anadolu Yakası Boğaz hattı gezisi yaptım arkadaşımla.Kah otobüsle kah yürüyerek gezdikten, gördükten sonra akşam sularında Kuzguncuk'a ulaştık. Kuzguncuk eski bir semt.İlk Musevi yerleşim yeri olarak bilinir ve Üsküdar-Beylerbeyi arasında kalır.Zamanla Rum'lar ve özellikle Ermeni'lerin bu bölgeye göç etmesi ile bölge 3 dinin buluştuğu yer haline gelmiş.Fakat şu an semtte yaşayan azınlık kesim yok denecek kadar azmış. Semt'e ilk girdiğinizde cumbalı, eski ve tarihi değeri olan rengarenk ahşap evler ile karşılaşıyorsunuz.Şöyle bir ''ahhhhh, ne güzel yer'' dedikten sonra sokak aralarında kayboluyorsunuz.İcadiye caddesi'ne geldiğinizde eski ve yeni esnaf'ın yan yana dizili dükkanları ile karşılaşıyorsunuz.Daha önceki mekan araştırmalarım nedeni ile aklımda gideceğim iki kafe vardı.Birisi H

Ayvalık-Cunda Adası-Kaz Dağları III.Bölüm

Resim
III. BÖLÜM KAZDAĞLARI Kazdağları, Ege ve Marmara Bölgesini birbirinden ayıran, Çanakkale ve Balıkesir sınırları içerisinde olan Biga Yarımadasının en yüksek dağıdır.1993'te Milli Park olarak kabul edilmiştir ve Dünya'da Alpler'den sonra en fazla oksijen üreten dağlar olarak bilinir. Gezimiz Kazdağları girişinde bulunan Tahtakuşlar Köyündeki Etnografya müzesi ile başladı.Kurucusu Ali Bey'den  müzenin geçmişi, ne amaçla kurulduğu ve içerisinde yer alan objelerin öykülerini dinleyebilirsiniz.Çok fazla obje var yalnız, tek tek incelemeye kalksanız epey bir vaktinizi alır. Müze gezisi sonrası Zeus Altarı'na çıkarak tüm Ege Denizi'ni kuşbakışı izledik.Muhteşem bir manzara vardı.Yaklaşık 20-25 dk yokuş çıkarak buraya ulaşabilirsiniz. Sonra çok beğendiğim ve gerçekten ''Keşke burada bir ev'im olsaydı.'' dediğim Adatepe Köy'üne doğru yol aldık.Zaten Zeus Altarı köy girişinde yürüme mesafesi ile köy merkezine ulaşabilirsiniz.Aşağıda görec

Ayvalık-Cunda Adası-Kaz Dağları II.Bölüm

Resim
II. BÖLÜM- CUNDA ADASI Ali Bey Adası olarak da bilinen ve Ayvalık'a çok yakın olan Kara'ya bağlanmış bu ada'yı da gezme fırsatımız oldu.Rehber'in bize vermiş olduğu 3-4 saatlik serbest zamandan faydalanarak gezmeye ve Ada'ya dair ne varsa yemeye karar verdik. Rum ve Türklerin bir arada yaşadığı, eski tip ahşap ve şirin evlerin bolca bulunduğu, mimarisine bayıldığım bir çok ev, pansiyon, butik otel vardı Cunda Adası'nda. Ev'lerin her yerinde rengarenk çiçekler resmen içinizi açıyor.Ufak ve daracık sokaklarını gezmeye başladık Cunda'nın.Bizim gittiğimiz tarih'te henüz sezon açılmadığı için bir çok dükkan ya tadilatta ya da kapalı idi. İlk olarak Ada'da bulunan 8 kiliseden günümüze kadar ayakta kalabilmiş ve diğerlerine göre iyi durumda olan(buraya bir soru işareti koymak istiyorum.) Taksiryannis Kilisesi'ni görmeye gittik.Kilise'nin kapılarına kilit vurulmuş ve yalnızca dışarıdan mimarisine bakabiliyorsunuz.Son derece bakımsız, i

Ayvalık-Cunda Adası-Kaz Dağları I.Bölüm

Resim
Son zamanlarda gezdiğim, gördüğüm şeyleri anlatmakla başlayayım. I.BÖLÜM AYVALIK Bildiğiniz ya da bilmediğiniz üzere bir çok fırsat sitesi var İnternet üzerinde.Siteler sayesinde tatil, gezi, cafe, bar, restoran, konser, mekan indirimleri, müzeler, sergiler vb. bir çok hizmetten uygun fiyata faydalanabiliyorsunuz.Kimi zaman hüsranla sonuçlanabiliyor ama özellikle konfor aramayan, yalnızca yeni yerler görmek isteyenler için tatil ya da geziler adına güzel fırsatlar olduğunu dile getirebilirim. Bu turu da arkadaşla böyle bir siteden almıştık ve Nisan ayında 2 günlük olan bu geziyi gerçekleştirdik.Kısa kısa ne yaptığımızı ve nereleri gördüğümüzden bahsedeyim. Ayvalık'ta biraz merkez dışında bulunan yaz aylarında bir çok deniz severin tercih ettiği Sarımsaklı plajına yakın 3 yıldızlı bir otelde kaldık.Dediğim gibi konfor beklemiyordum ve otel de beklediğim gibi çıktı. Ayvalık'ta tarihi değeri olan, önceden Aghia Yorgi Kilisesi olarak bilinen  Çınarlı Camii'ni gördük